Kategoriler
Teknoloji

Apple’dan VR ve AR’nin Mükemmel Dansı: Vision Pro

Dün akşam Türkiye saati ile 8’de bende ekran karşısına geçtim ve merakla bu gözlüğü beklemeye başladım. Değerlendirmemi kısa başlıklar ile yapmayı uygun buldum.

Fiyat

Öncelikle belirtmeliyim ki cihazın fiyatı hiç de iç açıcı değil. 3500 dolarlık etiketi ile gözlerimi kamaştırdı. Bu fiyat 2000 dolar seviyesi altına inmedikçe, Apple’ın bu cihazla kitlesel bir dönüşüm yaratması pek mümkün görünmüyor. Benim düşünceme göre, Apple bu durumun farkında ve ilerleyen dönemde segmentasyona gidecektir.

Hem AR hem VR

Cihazın bana göre en etkileyici özelliği, hem artırılmış gerçeklik (AR) hem de sanal gerçeklik (VR) özelliklerine sahip olması. Elbette, piyasada dış dünyayı görmemizi sağlayan birçok cihaz bulunuyor, fakat Apple Vision Pro’da bu özellik saatlerden alışık olduğumuz Digital Crown donanımı ile inanılmaz pratik bir hale getirilmiş. Cihazın bu yönünü en güçlü noktalarından biri olarak görüyorum.

Rahatlık

Rahatlık konusu, bu tip cihazların başarısı için en belirleyici unsur. Half-Life Alyx oynarken, bunu kafamdan çıkarmak istiyorum diye sessiz çığlıklar attığımı hala unutamadım. Apple’ın bu konuda ne kadar başarılı olduğunu zaman gösterecek.

Cihazın bataryasının gözlükten ayrı olarak cebe taşınmış olması ilginç bir detay. Bu, kullanım rahatlığı konusunda büyük bir fark yaratabilir, ancak bu durumu gerçekten deneyimlemeden kesin bir yorum yapmak zor.

Bir Oyun Cihazı Değil

Apple bu cihazı bir oyun cihazı olarak pazarlamıyor, bunun yerine daha çok üretkenlik ve tüketim cihazı olarak konumlandırıyor. Microsoft da bu yaklaşımı benimsemişti. Amerikan Ordusuna yaptıkları gözlükler geliştirme aşamasında test eden askerler tarafından “bu gözlük bizi öldürür.” şeklinde eleştirilmişti. İş dünyasında da bir kaç demo dışında bir gerçek hayat kullanım senaryosu görmedik. Apple Developer ekosistemi güçlü bir firma, başarı şansı rakiplerinden yüksek.

Göz ile Kontrol

Apple Vision Pro’nun belki de en etkileyici yanı, gözle kontrol edilebiliyor olması. Kontrolcü gibi bir aksesuara ihtiyaç duymadan, tamamen içgüdüsel bir şekilde cihazı yönetebiliyorsunuz. Eğer Apple, bu teknolojiyi masaüstü bilgisayarlarımıza da getirebilir bir yol bulursa, bu kesinlikle para harcamaya değer bir özellik olur. Muhtemelen ürün satılmaya başladığında oyunlar için 3. parti kontrolcüler gibi ürünler de piyasaya çıkacaktır. Ancak yalın hali ile bir kontrolcüye ihtiyaç duymaması bence bir artıdır.

Tasarım ve Donanım

Ürüne bakınca, Apple’ın ürünü olduğu hemen belli oluyor. Bu ürünün doğabilmesi için gerekli inovasyonların hepsi daha önce apple tarafından parça parça yapılmış ve bu cihazda hepsi bir bütün olmuş gibi. Çok şık bir tasarım. M2 çipi ile arayüzde de rakiplerinin çok üzerinde bir performans bekliyorum.

Takvim

Vision Pro’yu önümüzdeki yıl Amerika’da görmeye başlayacağız. Apple, alım gücü yüksek olan ülkelere öncelik vererek ürünün pazarlanması konusunda stratejik bir yaklaşım benimsemiş gibi görünüyor.

Apple’ın bu cihazın gelişim donanım sürecini tamamladığını görüyoruz. Erken lansman yapılmasının ana nedenini cihazı geliştiricilere tanıtmak olduğunu düşünüyorum. Eğer Apple’ın dediği gibi bu, gerçek bir devrim olacaksa, bu devrimin sadece Apple yazılımları ile olmayacağı kesin. Dolayısıyla, geliştiricilerin şimdiden fikir geliştirmeye ve uygulama yapmaya başlaması gerekiyor.

Sonuç olarak, Apple Vision Pro’nun geleceğe dair birçok sinyal verdiğini söyleyebilirim. Bu cihaz, bana göre yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Ancak bu kapının tamamen açılması için hem rahat bir cihaz olması hem de fiyatının düşmesi gerekiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir